Dünyanın en iyi 10 Ülkesi Arasına Gireceğiz

Malkoç, Bayburt Üniversitesince Valiliğin katkılarıyla gerçekleştirilen "Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler" konulu panelde yaptığı konuşmada, her Türk insanının, geçmişine yakışır şekilde, bulunduğu yerde görevini en iyi şekilde yapması gerektiğini belirtti.

Türkiye'yi ileri taşımanın şartının bu olduğunu vurgulayan Malkoç, "Bizim öğrencimiz New York'taki öğrenci ile Berlin'deki, Londra'daki üniversite öğrencisiyle yarışacak. Bizim üniversitelerimiz dünyanın en iyi üniversiteleri olacak. Bizim devlet adamlarımız dünyada sözü geçen olacak. Şimdi öyle değil mi? Sayın Cumhurbaşkanımız telefonla Putin'le, Trump'la muhatap olup sözünü söylemiyor mu? İşte bunu her alanda yapacağız." diye konuştu.

Malkoç, bilimde ilerlerken bunları yapmanın en önemli şartının da adalet olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İnsan haklarına uyacağız, kul hakkına titizlik göstereceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına gireceğiz. Eğitimde, hastanelerde, sağlık hizmetinde, ulaşımda, iletişimde, ekonomide ama bunun şartı adaleti gerçekleştirmek, hakkaniyeti gerçekleştirmek, insan haklarına riayet. Nasıl İstanbul'a dünyanın en iyi havalimanını yapıyorsak, dünyanın en uzun köprülerini, en iyi yollarını yapıyorsak demokrasi ve hukukta da bunu yakalayacağız inşallah."

Türkiye'de 7,5 milyon üniversite öğrencisi bulunduğunu, bunun kendisi için mutluluk verici olduğunu vurgulayan Malkoç, "Sizler mezuniyet töreninde diplomanızı aldığınız gün sizin gibi üniversitede okuyan en az 800 bin arkadaşınız diploma almış oluyor. Yani sizin gibi iş aramaya çıkacak. 800 bin kişinin arasından sıyrılabilmeniz için derste geçerli not almanız değil, en iyisini yapmanız gerekiyor. Dil konusunda Türkçeyi iyi bildiğiniz gibi İngilizcenin yanı sıra Rusça, Arapça, Çince. Bunları yapın, sizin iş aramanıza gerek yok, iş sahipleri sizi arar bulur." ifadesini kullandı.

- "Şimdi o yavru aslan büyüdü, gelişti"

Malkoç, Türkiye üzerinde çok hesaplar olduğunu ve Türkiye'nin yer aldığı coğrafyanın çetin bir coğrafya olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Buranın bizde sağlam olarak kalması için sizlerin dersine iyi çalışması gerekir, hocalarımızın sizlere iyi anlatması gerekir. Türkiye üzerinde hesap çok, şimdi değil, yüzyıllardan beri. Burayı bize çok görüyorlar, 'Türkiye buraya sonradan geldi' diyorlar. 'Burası Hristiyanlığın merkezidir' diyorlar. Bizi bölmeye çalışıyorlar. İşte bunun çaresi çok alın teri dökmek, çok göz nuru dökmek, hakkaniyete ve adalete riayet etmek. Dünyanın en kudretli devleti Osmanlı Devleti'ydi. Emperyalist güçler 300 yıl uğraştı, Osmanlı Devleti'ni yendi, yıktılar ve öldürdüler. Osmanlı bir aslandı. İşte o aslan ölürken yeni bir yavru doğurdu. O Osmanlı aslanının doğurduğu yavru Türkiye Cumhuriyeti'dir. Şimdi o yavru aslan büyüdü, gelişti. Tarihini hatırlıyor, geçmişini hatırlıyor. Çevresine bakıyor, diyor ki 'Bu dünya böyle gitmez. Bu dünyada adalet olmadan huzur olmaz. Dünyada 5 devletin iki dudağı arasında barış olmaz.' İşte bunu dediği için tekrar o sırtlanlar, çakallar bize yeniden saldırmaya başlıyor."

Programa, Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.