
Son dönemde Türkiye genelinde gıda zehirlenmesi vakaları artış gösteriyor; öğrenciler, restoran müşterileri ve tutuklular etkileniyor. Denetim mekanizmalarının yetersizliği ve erken uyarı sistemlerinin olmaması ciddi risk oluşturuyor. Uzmanlar ve milletvekilleri acil önlem çağrısı yapıyor, halk sağlığı alarm veriyor.
Türkiye genelinde gıda güvenliği alarm seviyesine yükseldi. Son haftalarda İstanbul, Gümüşhane, Sivas, Rize, Adıyaman ve Niğde başta olmak üzere birçok şehirde zincirleme zehirlenme vakaları yaşandı. İstanbul’un Şişli ilçesinde bir restoranda yemek sonrası 25 kişi hastaneye başvururken, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesindeki ortaokul pansiyonunda öğrenciler dışarıdan sipariş edilen pideleri tükettikten sonra rahatsızlandı. Sivas’ta 53 öğrenci, Rize’de 40 öğrenci, Adıyaman’da 70 öğrenci ve Niğde’de 6 öğrenci benzer şikâyetlerle hastanelere kaldırıldı.
Vakaların ardında ciddi bir denetim boşluğu ve sorumluluk zinciri belirsizliği bulunuyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in açıklamalarına göre son iki yılda yaklaşık 39.778 kişi gıda zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvurdu. Gürer, “1 milyon gıda işletmesine yalnızca 8 bin denetçi düşüyor” diyerek acil denetim reformu çağrısında bulundu. Yaz aylarında sıcaklık artışıyla birlikte vakaların %30 oranında arttığı gözlemlendi.
Ölümlü vakalar uyarı niteliğinde. İstanbul Fatih’te dört kişilik “Böcek Ailesi” gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı ve tümü hayatını kaybetti. Bu olay kamuoyunda ciddi bir farkındalık yarattı.
Uzmanlar ve yetkililer çözüm çağrısı yapıyor:
Sağlık ve Tarım Bakanlıkları, gıda işletmelerine yönelik denetimleri acilen artırmalı, denetçi sayısını kritik seviyeye çıkarmalıdır.
KYK ve üniversite yönetimleri, yurt mutfaklarındaki gıda güvenliği standartlarını gözden geçirmeli, periyodik gıda testlerini sıklaştırmalı ve acil durum planları oluşturmalıdır.
Belediyeler, toplu yemek ve kantin hizmetlerini denetim altına almalı, hijyen standartlarını zorunlu kılmalıdır.
STK’lar ve tüketici dernekleri, halkı bilgilendirecek ve şeffaflığı talep edecek platformlar oluşturmalıdır.
Medya, vakaları görünür kılmalı ve soruşturma süreçlerini düzenli olarak takip edip kamuoyuna aktarmalıdır.
Bu tablo, küçük bir sorun değil; sistemsel bir krizin işaretidir. Zehirlenme vakalarının artışı, denetim mekanizmalarının yetersizliği ve toplumsal bilinç eksikliği ile birleşince halk sağlığını tehdit eden ciddi bir risk oluşturuyor. Yetkililer artık harekete geçmeli ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.










































Yorum Yazın