Bayburt Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde görevli olan Sosyal Çalışmacı Sümeyra Yılmaz radyo programına katılım sağladı.
Üni Fm radyosunda yayınlanan ve moderatörlüğünü Mustafa Serkan Yalçın’ın yaptığı programda Yılmaz "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bize 25 Kasımdan bahsedebilir misiniz?
Yapılan çalışmaları daha iyi kavrayabilmek adına önce 25 kasımın nasıl ortaya çıktığını konuşmakta fayda var. 25 kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü çıkış noktası 25 kasım 1960 günü Dominik Cumhuriyetinde meydana gelen bir olaya dayanmaktadır. Ülkeyi diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo’ya karşıtlığıyla bilinen Mirabal kardeşler “şeklinde bir açıklama yapması üzerine 3 kız kardeş vahşice şiddete maruz bırakılarak öldürülmüştür. Bu olaydan sonra 1999 yılında BM tarafından 25 kasım, Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan edilmiş olup ülkemizde 2000’li yıllardan bu yana bu kapsamda etkinlikler düzenlenmektedir.
Peki şiddet nedir, türleri nelerdir anlatabilir misiniz?
6284 Sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunda şiddet kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketler, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellemesini içeren toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış olarak tanımlanmaktadır.
Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında ülkemizde 2007 yılından bu yana ulusal eylem planları yürürlüğe girmektedir.2021-2025 yıllarını kapsayan 4. Ulusal eylem planında fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik, siber şiddet ve ısrarlı takip olmak üzere 6 şiddet çeşidi tanımlanmıştır. Burada psikolojik şiddete ve ısrarlı takibe özellikle değinmek istiyorum. Kıskançlık ya da sahiplenme adı altında gösterilen bazı davranışların psikolojik şiddete dönüşebilmektedir. Örnek verecek olursak gidilen yerlerin ve görüşülen kişilerin kısıtlanması, özel eşyaların karıştırılması, şifrelerin zorla öğrenilmesi gibi davranışlar psikolojik şiddet olarak değerlendirilmektedir. Israrlı takipte ise rıza olmadan tek taraflı şekilde kişinin rahatsız edilmesi söz konusudur. Bu rahatsızlık fiziki takip şeklinde olabileceği gibi iletişim araçları ya da üçüncü kişiler üzerinden olabilir. Ayrıca evine, iş yerine gitmek, hediyeler göndermek de ısrarlı takip kapsamında girmektedir. Aile içi şiddet vakalarında çoğu zaman bu şiddet türlerinin birden fazlası aynı anda gerçekleşmektedir.
Bize biraz ŞÖNİM’den bahsedebilir misiniz? ŞÖNİM nedir, ne tür hizmetler sunmaktadır?
Şönim yani şiddet önleme ve izleme merkezi Aile ve Sosyal hizmetler bakanlığına bağlı bir kuruluştur. 2019 yılı kasım ayından itibaren 81 ilde Şönim açılmış olup 6284 sayılı kanun kapsamında hizmet vermektedir. Şönimler, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin uygulanmasına yönelik rehberlik, danışmanlık, yönlendirme hizmeti sunan hizmetlerdir.
6284 sayılı kanunda şiddet mağduru olduğunu beyan eden kişiler için verilen koruyucu ve önleyici tedbir kararları mevcuttur. Kalınan şiddet türüne göre talep edilebilecek tedbir kararları konusunda kişilere rehberlik yapılmakta ve vaka bazlı olarak kişinin alacağı hizmet modeli şekillendirilmektedir. Tedbir kararlarından bahsetmek gerekirse n-bunlar, şiddet içerikli söz ve davranışta bulunmama, evden uzaklaştırma, gizlilik, işyeri değişikliği, barınma, iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme, kişisel eşyalara zarar vermeme gibi kararlardır. Barınma tedbirini detaylandıracak olursak şiddet mağduru kadınların çocuklarıyla birlikte kadın konukevinde bu hizmeti alabildiklerini söylemek mümkündür. Ayrıca kadınların beraberindeki çocukların okula devamları konukevi müdürlüğü tarafından sağlanmaktadır.
Bunların haricinde şönim, üst düzey yöneticilerin katılımı ile vali başkanlığında toplanan il koordinasyon izleme ve değerlendirme komisyonunun sekretarya görevini yürütmekte ve komisyonun düzenli toplanmasını sağlamaktadır. Üç ayda bi yapılan bu toplantılarla kadına yönelik şiddetle mücadele alanında her il yerel düzeyde kendi planlarını belirleyerek hizmet sunumunu güçlendirmektedir.
Kimler bu hizmetlerden yararlanabilir ve başvuru mekanizmaları nelerdir?
Mevzuatımıza göre şiddete maruz kalan ya da maruz kalma tehlikesi altında bulunan kişiler bu hizmetlerden yararlanabilir. Bayburt Şönim olarak Aile ve Sosyal hizmetler il müdürlüğü binası 1. katında bulunmaktayız. Doğrudan şönime başvuru yapılabilir, kolluk kuvvetlerine başvuru yapılabilir, aile mahkemelerine başvuru yapılabilir, aile mahkemesi bulunmayan illerde asliye hukuk mahkemesine başvuru yapılabilir. Bunların yanı sıra 112 ve 183 ihbar hatları ile KADES uygulaması aracılığı ile hızlı şekilde yardım talep edebilir. Bütün bu başvurularda şönim tarafından vaka takibi yapılarak kişilere rehberlik hizmeti sunulmaktadır. Şunu da belirtmek isterim ki şiddete tanık olunması halinde de 112, 183 ihbar hatları ve KADES uygulaması kullanılabilir. Bu sebeple özellikle kades uygulamasını bütün kadınların indirmesini öneriyoruz ve önemsiyoruz. Kades, bir butondan oluşan, sadece kadınların kullanımına açık, konum bilgisini kolluk kuvvetlerine hızlı şekilde aktaran bir uygulama. Akıllı telefonlara indirip kimlik numarası bilgisiyle giriş yaptıktan sonra kullanıma hazır hale gelmekte. Uygulamayla ilgili tarafımıza en çok gelen soru çocukların yanlışlıkla butona basması halinde neyle karşılaşacağı üzerine oluyor. Asılsız ihbar olarak nitelendirilecek bu durumlarda kişilerin hiçbir yaptırımla karşılaşmayacaklarını söyleyebiliriz.
Özetlemek gerekirse şönimler, kolluk kuvvetleri, sağlık kuruluşları, aile mahkemeleri aile içi şiddet alanında eşgüdümlü şekilde hizmet vermektedir. Şiddete maruz kalınması halinde bu kurumlardan ya da ihbar hatlarından hizmet talep edilebilir.
Yorum Yazın