Üyesi oldukları sendikalardan umudunu kesen sağlık çalışanları, sosyal medya üzerinden harekete geçerek kısa adı SaHa-Der olan “Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği”ni kurdular.
Çalışanlar arasında yoğun ilgi gören dernek, birkaç ay içerisinde 50’nin üzerinde ile temsilcilik vermeyi ve yüksek bir üye sayısına ulaşmayı başardı.
Aylar önce twitter üzerinden @SaglTum “Sağlık Çalışanları Twitter Destek Grubu” ismi ile bir araya gelen sağlık çalışanları, sorunların çözümüne daha hızlı ve daha etkin ulaşabilmek için dernekleşme yoluna gittiler. Kuruluşunun üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen çalışanlar arasında yoğun ilgi gören SaHa-Der’in sendikalardan ve diğer derneklerden farkını sorduk..
Dernek yetkilileri, kamuda 50’ye yakın sendika olduğunu, ancak hiç birinin zaten var olan ve pandemi süreci ile iyice artan maddi ve manevi sorunlarının çözümüne dair neredeyse hiçbir adım atmadıklarını, “dostlar alışverişte görsün” yaklaşımı ile günü savuşturduklarını iddia ettiler. Çalışanlar arasında sendikalara güvensizliğin had safhaya geldiğini de ekleyen yetkililer “zaten mevcut 4688 sayılı yasa ile grev hakkı bile olmayan sendikaların aslında gerçekte birer sendika bile olmadığını” söylediler.
Sağlık hizmetlerinin bir ekip işi olduğunu, bir hastanede yaklaşık 40’ın üzerinde farklı meslek olduğunu ve her bir mesleğin kendine özgün farklı sorunları olduğunu, ancak mevcut yaklaşımda “hekim / hekim dışı” gibi bir yaklaşımın iş barışını bozduğunu söyleyen yetkililer alandaki en ciddi sorunun mesleklerinin giderek itibarsızlaşmaya başlaması olduğunu söylediler.
Sağlık çalışanlarını en çok rahatsız eden konunun toplum nezdinde sağlık çalışanının gelirinin çok yüksek olarak algılanmasını ama aslında kamudaki neredeyse en düşük gelirin sağlık çalışanlarında olduğunun bilinmemesi olduğunu söyleyen SaHa-Der, “Ek Ödeme ve Performans Sistemi” devam ettiği sürece bu sorunun giderek büyüyeceğini ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal hakları alana kadar her platformda seslerini duyurmaya çalışacaklarını söylediler.
SaHa-Der, ayrıca “kronikleşmiş olan ve pandemi süreci ile birlikte daha da ağırlaşan sosyoekonomik sorunların çözümü için sağlık ve sosyal hizmet alanındaki tüm sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmayı ve hepsine eşit mesafede olmaya devam edeceklerini de dile getirmiştir.
Mevcut Yönetim Kurulu üyelerinin arasında hiçbir sendikaya üye olmayan çalışanların olduğu gibi Sağlık-Sen, Türk-Sağlık-Sen, SES ve Genel Sağlık İş sendikalarına üye yöneticilerin de olduğunu öğrendiğimiz SaHa-Der, “Biz farklı sendikalara üye olan sağlık çalışanları haklarımız için bir araya gelebiliyorsak, üyesi olduğumuz sendikalar da bir araya gelmeliler” dedi.
Ayrıca kamuda 657 sayılı DMK dışında; sözleşmeli, hizmet alımı, süresiz sözleşmeli 4/B, vb. gibi birbirinden farklı ve güvencesiz istihdam modelinin de iş barışını çok büyük oranda bozduğunu, bu konuyu da bugüne kadar görüştükleri bürokrat ve yetkililere de ısrarla dile getirdiklerini belirten SaHa-Der tüm sağlık çalışanlarının kadrolu ve güvenceli olacak şekilde tek çatı altında toplanması gerektiğini söylediler.
Son iki ay içerisinde bir çok bürokrat, milletvekili ve Bakanlık yetkilisi ile bir dizi görüşme gerçekleştirdiklerini belirten dernek yetkilileri, bu görüşmelerin artarak devam edeceğini; başta tek kalemde yoksulluk sınırının üzerinde maaş olmak üzere Performans ve Ek Ödeme sisteminin yeniden değerlendirilmesi, sağlıkta şiddet yasasının uygulanabilir şekilde revize edilmesi ve şiddetin önüne geçecek farklı önlemlerin değerlendirilmesi, 3.600 ek gösterge, yıpranma payının geriye dönük olarak yeniden hesaplanması gibi taleplerin uygulamaya geçene kadar çalışmalarına yoğun şekilde devam edeceklerini söylediler.
Yorum Yazın