Demokrasi tarihinin şanlı zaferlerinden biri olarak yalnızca tarihe değil, belleklere de kazınan 15 Temmuz'un yıldönümü, Bayburt Üniversitesinin düzenlediği konferans ve geleneksel okçuluk turnuvası etkinlikleriyle anıldı.
Türkiye'nin müşterek bir millet bilinciyle kenetlendiği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen "Osmanlı'dan Günümüze Türk Siyasal Hayatında Darbeler ve 15 Temmuz" konulu konferans ve "Yayını Alan Gelsin, 15 Temmuz Ruhu Canlansın" isimli geleneksel Türk okçuluk turnuvası, ülke çapındaki binlerce etkinlikte olduğu gibi 'egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olduğu' mesajını tüm dünyaya iletti.
Bayburt Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Göktaş'ın konuşmacı olduğu konferansın açış hitabını yapan Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, darbelerin genellikle siyasi literatürün parçası olarak düşünüldüğü bir tarih yazma geleneğinde, milletin siyaset üstü direnişiyle kazandığı 15 Temmuz zaferinin yeni bir tarihsel kırılma olduğunu söyledi. 15 Temmuz'un değerli bir millî bayram kimliği taşıdığını ifade eden Rektör Türkmen, "Millî bayramlar, milletin iradesiyle tecelli etmiş zaferleri temsilen kutlanırlar. 15 Temmuz şanlı zaferi, milletimizin topyekûn halde, sırt sırta vererek kazandığı müstesna zaferler içinde olması sebebiyle takdire şayandır." diye konuştu. Bayburt Üniversitesinin önemli kültürel üretim merkezlerinden biri olan Tiyatro Salonuna 15 Temmuz Şehidi Mustafa Karasakal'ın adının verilmesine de değinen Rektör Türkmen, "Bu konferansın, şehidimizin adını yaşatan bir kültür ortamında gerçekleşmesi de ayrıca gurur vericidir. Şehidimiz her ne kadar aslen Bayburtlu olmasa da Bayburtlu bir ailenin himayesinde büyüdüğü için kültürel olarak bu coğrafyanın bir evladıdır." ifadelerini kullandı. Rektörümüz Türkmen, katılımcıları selamlayarak 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kıvançla ve gururla kutladığını söyledi.
Konferans konuşmasında darbe zihniyetinin asırlardan beri süre gelen evrilişini anlatan Doç. Dr. Göktaş, her askeri darbenin temel olarak bir gasp davranışı olduğunun altını çizdi. Osmanlı'da askerî isyanların Fatih Sultan Mehmet dönemindeki 1446 Buçuktepe isyanı ile başladığını ve 1913'teki Babıâli isyanına kadar hemen hemen tüm padişahların döneminde görüldüklerini söyleyen Göktaş, gerileme ve yıkılma süreçlerinde söz konusu darbe nitelikli girişimlerin büyük etken olduğuna dikkat çekti. Cumhuriyet döneminde 1960 askerî darbesiyle başlayan, 1971 ve 1980'de millî iradenin gaspıyla devam eden darbe zihniyetinin 28 Şubat gibi post-modern tezahürler ile millî hafızada oluşturduğu travmaları da özetleyen Göktaş, 15 Temmuz'un darbelerle örselenen millî egemenliğin zaferi olarak tarihin seyrini değiştirdiğini not düştü.
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anısına düzenlenen geleneksel Türk okçuluk turnuvası ise kadın ve erkek kategorilerinde gerçekleşen müsabakalarla tamamlandı. Turnuvanın koordinatörlüğünü yapan, Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Rektör Başdanışmanı Doç. Dr. Murat Kul, amaçlarının şanlı tarihi canlandıran 15 Temmuz'a tarihten ilham alan bir disiplinle atıf yapmak ve gücü simgeleyen yayı milletin tuttuğu bir etkinlikle demokrasiyi vurgulamak olduğunu söyledi. Turnuva kapsamında erkekler kategorisinde Öğr. Gör. Onur Şipal birinciliği, Dr. Öğr. Üyesi Mevlüt Gönen ikinciliği, İbrahim Palas üçüncülüğü elde ederken; kadınlar kategorisinde Fidan Demir birinci, Havva Kul ikinci, Zeynep Gönen üçüncü oldu.
Yorum Yazın