Bayburt Ziraat Odası Başkanı Abuzer Yıldırımtepe, bu yıl kuraklığın gölgesinde zor günler geçiren tarımsal üretimi değerlendirdi.
Kuraklığın çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyleyen Yıldırımtepe, verimi düşüren etkenlere de değindi. Odaya kayıtlı çiftçilerin dörtte birinin tarımsal destekten faydalandığını söyleyen Yıldırımtepe, bu dörtte bir sayısının 3 bin 555 olduğunu ve bunun 1000'inin tarım yapmadan destek alan tapu sahibi isimler olduğunun altını çizdi. Çiftçi borçlarının 1 yıl ertelenmesinin önemli bir gelişme olduğunu, bankalara olan borçların da yeni bir yapılanma ile ele alınması gerektiğini aktaran Yıldırımtepe, kuraklıkla birlikte mera alanlarının verimsiz bir duruma geldiğini ve hayvancılığın önemli olduğu Bayburt'ta bunun hayati önem taşıdığını belirtti. İşte o açıklama:
"Çiftçi kuru toprağa tohum attı"
"2021 yılı üretim bitki desteği ilimizde yaklaşık şu şekildedir; Buğday 165.774 da, Arpa 141.891 da, Çavdar 35.360 da, Yulaf (dane) 1.770 da, Yulaf (yeşil ot) 129.305 da, Triticale 18.693 da, Şeker Pancarı 10.350 da, Fiğ (adi yeşil ot) 31.128 da, Fiğ (macar yeşil ot) 147 da ,Yonca (yeşil ot) 149.262 da, Korunga (yeşil ot) 80.293 da, Mısır (silaj) 3.747 da, Bezelye (yemlik yeşil ot) 2.263 da, Mercimek (kuru,yeşil) 4.155 da bitki desteğine sahiptir. Yaklaşık 150 bin hektar tarım alanına sahip ilimizde diğer alanlarda nadasa bırakılmıştır. İlimizde 2021'in üretim sezonu 2020 yılının Ekim ayında güzlük ekimlerle başlamış ancak ekim yaptığımız dönemde de yağmur yağmadığı için çiftçi kuru toprağa tohumu atmıştır. Kasım ve Aralık aylarında çok düşük miktarda yağan yağmurlar kardeşlenmeyi sağlayamamış Ocak ve Şubat aylarında fazlasıyla kar alan ilimiz bu yıl maalesef bu aylarda da kurak geçmiştir. Sadece mart ayında ilimize düşen kar tarım alanlarımıza yeterli nem düşürmüş bununla birlikte yazlık ekimlerde başlamıştır. Daha önceki yıllarda üretim şeklimiz veya tarım alanlarını kullanma şeklimiz bir yıl nadas bir yıl üretim şeklindeydi. Son yıllarda bu durum değişerek nadasa bırakmadan yüzde 50 yazlık, yüzde 50 güzlük ekim yapılmaktadır. İlimiz genellikle Nisan ve Mayıs aylarında fazlasıyla yağmur alan ve bu yağmurlarla birlikte hemen hemen üretim sezonunu tamamlayan duruma geliyorken bu yıl nisan, mayıs aylarında ilimize yağmur düşmemiştir ve bitki yazlık ve güzlük olarak kardeşlenmeyi tam olarak sağlayamamıştır. Ayrıca kuraklıkla birlikte nisan ve mayıs ayları oldukça soğuk geçmiş gece ve gündüz arasında sıcaklık farkı 20-25 dereceyi bulmuştur. 9-10 Mayıs tarihlerinde hava sıcaklığı geceleyin -7 dereceye kadar düşen sıcaklık ürünlerin tamamını üşütmüş Şeker Pancarı, Mısır, Fasulye, Fiğ gibi ürünleri çiftçi yeniden ekim yapmış dolayısıyla maliyeti tekrar arttırmıştır ve ekim tarihleri bu nedenle geciktiğinden üretimde kayıpta yaşanacağından aşikardır."
"Lodos rüzgarı nemi iyice kuruttu"
"Gerek iklim sıcaklığının gerekse gece gündüz ısı farkının fazla olmasının yanında söz konusu aylarda devamlı şiddetli lodos rüzgarı eserek tarım alanlarındaki nemi iyice kurutmuş zaten kurak geçen iklimle birlikte üretime daha da çok zarar vermiştir. Aslında ilimiz sulama alanları olarak bir geçiş dönemi yaşamaktadır. Yapılan veya yapım aşaması devam eden veya planlanan büyüklü küçüklü 46 gölet baraj büyüklüğünde gölet ve baraj varlığına sahip hale gelecek durumdayken henüz tam anlamıyla sulama sistemleri oturmamış veya çiftçi tarla içi basınçlı sulama sistemine hazır değildir. Hazır olmadığından sulama da tam anlamıyla yapılmamış yapılanlarında büyük bir kısmı zamanını geçirdiği bu nedenle de sulu alanlarda verimi artıracak çalışmalar çiftçi tarafından tamamen yapılamamıştır. Yani gerek çiftçi ve gerekse sulama sistemleri tam anlamıyla hazır değildir. Hali hazırda 0 sulu p kuru tarım yapılsa da önümüzdeki yıllarda gölet ve barajların tamamı hizmete alındığında bu oran tersine dönecektir."
"Çiftçinin tarımı sürdürebilmesi için mutlaka desteğe ihtiyaç vardır"
"Kuraklığın yanı sıra verimi düşüren etkenlerde apaçıktır. Yukarıda saydığımız lodos rüzgarının fazlasıyla esmesi iklim normallerinin altına düşen sıcaklık dereceleri ve zaman zaman çiftçinin yapmış olduğu toprağı işlemeden anıza ekim yapması gece gündüz sıcaklık farkı güzlük ekimlerde kuraklıktan dolayı kardeşlenme olmaması ve sulamanın gecikmesi sulamanın zamanında yapılamaması Ziraat Odası olarak yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde üretimi düşürdüğünü net olarak görmekteyiz. İlimiz tapu kayıtlarındaki problemler çok hisseli tarım alanları veya intikali yapılmamış tarım arazileri gibi yapısal sorunlardan dolayı TARSİM sigortası yapan çiftçi sayısı ve tarım alanı çok düşük yani 'u bile bulmamaktadır. Dolayısıyla çiftçi mağduriyeti giderilmesi konusunda sigorta sistemleri de yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla son dönemde açıklanan uygulamaya geçeceğini umduğumuz gerek borç erteleme gerekse kuraklık desteği son derece önemli çiftçi için elzemdir. Çiftçinin tarımı sürdürebilmesi için mutlaka desteğe ihtiyaç vardır. Bakanlığımızın vermiş olduğu destekler aslında yeterli olsa da tam anlamıyla çiftçilik yapan kesime destekler yayılmadığı için problemler oluşmaktadır. Destekleme modellerinde tapu şartı, mülkiyet şartı olduğundan bu alanları işleyen çiftçilerimiz işlediği tarım alanları kiralamakta zorluk çekiyor birçok mülkiyet sahiplerinde destekleri kendi alıp bizzat üretenin eline geçmesine engel olmaktadır."
3555 çiftçinin 1000'i tarım yapmadan sadece tapu sahibi olduğu için destek alıyor!
"Özetle ilimizde tarım alanlarının sadece beşte biri odamıza kayıtlı çiftçilerin sadece dörtte biri tarımsal destekten faydalanmaktadır. Faydalanan dörtte bir çiftçi sayımız 3 bin 555 iken, bu rakamın yaklaşık 1000 çiftçisi tarım yapmadan mülkiyet ve tapu sahibi olduğu için destek alanlardır. Merkezi hükümet tarafından açıklanan çiftçi borçlarının 1 yıl ertelenmesi önemli bir gelişmedir. Ancak 1 yıllık ertelemenin çiftçiye çok fazla faydası olmayacağı söz konusu ertelemenin Ziraat Bankası ve Tarım Kredilerinin yanı sıra özel bankalarda da bir yapılandırmaya girilmeli ve 5 yıl süre ile 5 eşit taksitte faizsiz yapılandırılmalıdır. Ancak bu şekilde çiftçimiz nefes alıp tarım sürdürülebilir hale gelecektir. Kurak geçen yıldan beri devam ettiğinden mera alanlarıda son derece verimsiz hale gelmiştir. Özellikle hayvancılık memleketi olan ilimizde bu durum çok büyük önem taşımaktadır. Artan yem fiyatları besicimizi zor durumda bırakmıştır. Kaba yem ihtiyacını da karşılayamayacak durumda olan çiftçilerimiz besicilik ve diğer hayvan işletmelerinde doluluk oranlarını azaltmaktadır. Mazot ve Gübre desteğindeki gibi yem fiyatları da aşırı artış göstermiştir. Sonuç olarak güzlük ekimlerde verim kaybı p yazlık ekimlerde verim kaybının ? olduğu kanaatine yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda varılmıştır.2021 yılı üretim sezonunda gerek kuraklık ve gerekse diğer nedenlerden dolayı üretim ve rekoltenin son derece düşük olacağı anlaşılmaktadır. Yaklaşık ekili alanların sinde hasatın hiç yapılamayacağı kesindir. İlimizin bu yılki tarımsal raporu bu şekildedir."
Yorum Yazın