CHP Milletvekili Sarıbal, Çiftçi Sorunlarını Dile Getirdi
GÜNDEMCHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bayburt ziyaretinde Kitre köyündeki arazi toplulaştırmasını yerinde inceleyerek sorunları dile getirdi, Aydıntepe ve Arpalı bölgesindeki çiftçilerin ise Sulama Birliğine olan borçlarını gündeme getirdi.
CHP Bayburt İl Başkanı Necip Erel, CHP Bayburt Merkez İlçe Başkanı Maksut Erol ile Kitre köyü ve Salyazı beldesinde incelemelerde bulunan Milletvekili Sarıbal, daha sonra parti binasına gelerek bir basın toplantısı düzenledi.
Kitre köyündeki arazi toplulaştırmasının insanların rızası hiçe sayılarak, kültürel miras dikkate alınmadan planlandığını ifade eden Sarıbal, Aydıntepe ve Arpalı bölgesindeki çiftçilere ise, 2018 seçimleri öncesinde verilen sözlerin tutulmadığını söyledi. Milletvekili Sarıbal, Kitre'deki arazi toplulaştırma çalışmasını TBMM'ye ve Bakanlığa taşıyacaklarını ifade ederek, çiftçilere sulama birliğinin borçlarının silineceğine dair söz verenleri, bu sözü tuıtmaya davet etti.
İşte Milletvekili Sarıbal'ın açıklamaları...
"Bayburt Anadolu’nun kendine özgü güzellikleri bulunan bir kent. Bugün Bayburt’u Kitre ve Salyazı bölgesini gezdik. Tarımın Bayburt için, ülkemiz ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. O bölgedeh avaalanı çalışması sürüyor. Bu havalaanı çalışması için 5 bin dönüm arazi ayrılmış. Çiftçilerimiz arazilerine gidemiyor, 5 kilometre fazladan yol yürüyerek insanlar arazilerine kavuşuyor. Havaalanı olması lazım bu bölgede, ona itirazımız yok ama insanlar çile çekiyor. Bölgede bir taraftan arazi toplulaştırma çalışması yapılmış fakat sulama hidratlarının bir büyük kısmı bozuk olduğunu gördük. Bir taraftan iyi şeyler olurken, bir taraftan bir planlama olmadığı için çeşitli sorunlarla bölge insanı boğuşuyor. Salyazı bölgesinde temel sorun bu. Böylesine geniş arazilerin olduğu kentte toprak mahsulleri ofislerinin olmayışı çiftçiyi direk tüccarların eline bırakıyor. Buğday ve arpada burada konuşulan rakamlar çok düşük."
"Hiçbir şey görülmeden bir plan yapılmış"
"Kitre köyünde toplulaştırma sorunu ile karşı karşıyayız. Toplulaştırma yapılırken birincisi o bölgenin doğal yapısına uygun yapılır, yani doğal su yolları, doğal menfezler kapanmaz, doğal herhangi kültürel bir varlık varsa, bu varlık korunur. Yaşanmışlıklar vardır ve bundan ötürü arazi sahibi çiftçilerin rızası alınır. Dolayısıyla toplulaştırma yapılırken en önemli şey, sahibinin insan olduğunu hatırlamaktır. Kitre dağın dibinde, kar alan bir bölge. Kitre dağı kar tutuyor, baharda eridiğinde bu suların gideceği kanallar vardı. Şimdi bu kanallar tarlaya dönüştürülmüş. Bu su geldiğinde gideceği kanal kalmamış. Anlaşılan o ki, alanda inceleme yapılmadan kağıt üzerinde oturmuşlar, parçalamış, bölmüş, çizmişler ve planlamışlar. Hiçbir şey görülmeden bir plan yapılmış, bu plana göre ne göze, ne su debisi, ne gölet hiç bir şey dikkate alınmamış. Resmen dağdan, kayadan adama yer verilmiş. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Dünyanın hiç bir yerinde böylesine toplulaştırma yapılmaz. Belli ki burayı bir müteahhite verecekler, müteaahhit parasını alacak, yaptığını yapacak gerisini de bırakacak. Bir başka sorun, vatandaş 3-4 kardeş, babaya ait 46 dönüm yeri 7 parçaya bölmüşler, her tarafında tarım yapılan yerin büyük bir kısmına tarım yapılamaz demişler. Belli ki birilerine kıyak yapmışlar, birilerini de cezalandırmışlar."
"Kitre köyünde toplulaştırma değil, bir kötülük yapılmış"
"Bir yerde insanların rızası alınmadan yapılacak bir toplulaştırma burada komşuluk ilişkilerini de bozar. Orada toplumsal barış bozulur. Görünen şu Kitre köyünde toplulaştırma değil, bir kötülük yapılmış. Oraya zarar vermek çabası içerisinde olunmuş. Buna itirazımızı net bir şekilde bildiriyoruz. Bundan dönüş mümkün, henüz uygulama yapılmamış. Bu durdurulabilir. Bunun için oradaki üretici arkadaşlarla görüştük. Bir araya gelip bir hukuksal çaba sarf etmek lazım. Bu yapılabilir, plan değiştirilebilir. Muhtar ne kadar alanda toplulaştırma yapılacağını bilmiyor. Dolayısıyla orada ciddi bir sorun var. Bu sorun büyüyecek, bu sorunu bir kaç maddede söyleyecek olursak, dağ, taş, doğal kaynaklar, su kaynakları, gözeler dikkate alınmamış, halkın rızası olmadan, muhtarın rızası olmadan yapılan toplulaştırma toplulaştırma değildir.
Kültür varlığı olan bir tepe var, orada bir mezar var, tarihi sit alanı olması gereken bir yer, o sit alanı göz önüne alınmadan bu toplulaştırma yapılmış. Bugün dinlediğimiz köylü, yeni bir düzenleme olmadığı sürece toplulaştırmayı bu şekliyle istemiyor. Biz de onların sesiyiz. Kitre köyümüzün bu sorununu TBMM'ye ve Bakanlığa taşıyacağız."
Çiftçinin Sulama Birliğine olan borçları
"Aydıntepe İlçesi ve Arpalı beldesinde çok önemli bir sorun yaşıyoruz. Su kanalları bakımı diye tahsil edilen bir para var. Seçimlerden önce eski Maliye Bakanı Naci Ağbal bu borcu sileceğini taahhüt ediyor. 'Siz bu borçları ödemeyeceksiniz' diyor. Bugün iki yıl geçtikten sonra Arpalı ve Aydıntepe bölgesindeki çiftçilere borcunuzu ödeyin diye baskı yapılıyor ve ödenmezse de haciz geleceği bildiriliyor. Halktan oy almak için verilen söz seçim bitince unutuluyor. Kıt kanat geçinen çiftçimize çok büyük bir yük bu. Hesapta olmayan bir borç, gökten zembille insanımızın üzerine düştü. Ben bu konuyla ilgili söz verenleri sözünü yerine getirmeye davet ediyorum. Sulama Birliği diyor ki vatandaşa, size söz verenler bize ödeme yapmadı, peki Sulama Birliği yetkililerine sesleniyorum, niye o zaman borcu istemediniz de şimdi iki yıl sonra bu borcu istiyorsunuz. Sulama Birliği DSİ bünyesine girdi ve şuan hükümete bağlı bir kurum. Türkiye'nin hiçbir sorunu çözülemez değil. Bütün mesele halkın sorunları çözmek için kafa yormaktır. Bilimden yana gitmektir. Aklını kullanmak ve çalışmaktır, mücadele etmektir. Sadece koltuğumda kalayım diye topluma yalan söyleyeyim derseniz, yalancının mumu yatsıya kadar yanmıyor, öğlene sönüyor. Gün hesap verme, halka verdiğiniz sözü yerine getirme günüdür."
İlginizi Çekebilir